Reklamları Kapat!

İşkence ve Psikolojik Travmalar: İnsanın Kırılganlığı | HD |

0
Filmleri izledikden sonra yorum yapmayı unutmayın.Sizin yorumlarınız bizim için çok önemlidir.

İşkence yöntemleri, antik çağlardan itibaren varoluşunu sürdürmektedir. İlk kullanıldığı dönemlerde, işkence yöntemleri sadece cezalandırma amaçlı olarak kullanılıyordu. Ancak zaman içerisinde işkence, işkence edilen bireyin itiraf etmesini sağlamak amacıyla da kullanılmaya başlandı.

Ortaçağ döneminde ise, işkence yöntemleri en yaygın ve en acımasız şekilde uygulandı. Özellikle kilise, bu dönemde işkence yöntemleri ile adeta bir ölüm cezası uyguluyordu.

İşkencenin yasal olarak yasaklanması ise, yeni çağ ile birlikte başladı. Özellikle aydınlanma dönemi sonrasında insan haklarına daha çok önem verilmeye başlandı ve işkence, uluslararası anlaşmalar doğrultusunda yasaklandı.

İşkencenin Tarihsel Kökenleri

İşkence, insanlık tarihinin en eski yöntemlerinden biridir. Antik dönemlerden günümüze kadar kullanılmıştır ve farklı amaçlarla uygulanmıştır. İlk işkence yöntemleri savaşlarda esir alınan düşman askerlerine karşı kullanılmıştır. Daha sonra, din veya siyasi amaçlarla sivillere de işkence yapılmaya başlanmıştır.

Bireysel sebepler ise genellikle özelleşmiş su veya mal meselelerinin çözümü için kullanılır. Toplumsal sebepler ise halkın baskıya maruz bırakılması, itaatsizliğin cezalandırılması ve herhangi bir kişi, grupta belirlenen ancak temel olarak kişisel görüşler nedeniyle hedef alınmasıdır.

Buna rağmen, işkence yalnızca cezalandırma veya bilgi edinme amacıyla kullanılmaz. Aynı zamanda, işkence insanların söz konusu devlet veya yönetim biçimine karşı daha itaatkar olmasını sağlamak için de kullanılır.

Uluslararası anlaşmalar işkenceyi yasaklamaya çalışsa da, işkence hala bazı ülkelerde sıkça kullanılmaktadır. İşkenceye maruz kalan insanların hayatı ciddi şekilde etkilenmektedir ve işkence mağdurlarının çoğu hayatları boyunca psikolojik ve fiziksel sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır.

Psikolojik Etkileri ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)

İşkence ve diğer psikolojik travmalar, bireylerde çeşitli psikolojik etkiler yaratabilir. Bu etkiler arasında, kaygı, depresyon, kötümserlik, intihar düşünceleri, uykusuzluk, konsantrasyon eksikliği, kayıp duygusu, öfke ve düşmanlık sayılabilir. Bunların bazıları Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) semptomları arasındadır.

  • TSSB semptomları arasında insanların tekrar hatırlamak istemedikleri anıları anımsaması, anksiyete nöbetleri, kabuslar veya uyku sorunları, aşırı tepkiler, boğulur veya çarpıntı hissi, korkular, öfke veya sersemlik hissi bulunur.
  • TSSB semptomları, işkence veya diğer psikolojik travmalara maruz kalan kişilerde yaygın olarak görülür ve tedavi edilmedikleri takdirde genellikle kalıcı olabilirler.

Travma sonrası stres bozukluğu tedavisi için farklı yaklaşımlar olsa da, psikoterapi ile birlikte ilaç tedavisi de yardımcı olabilir. Bu tedaviler arasında bilişsel-davranışçı terapi, göz hareketleri ile duyarsızlaştırma ve yeniden işlemleme (EMDR), psiko-eğitim, aile terapisi ve grup terapisi sayılabilir. Tedavinin amacı, semptomları azaltmak, işkencenin yarattığı duygusal zararı azaltmak ve mağdurun sağlığına, özgürlüğüne ve insan haklarına ilişkin ihtiyaçlarını karşılamaktır.

Tedavi Yöntemleri ve İyileşme Süreci

İşkence ve psikolojik travmaların tedavisi, özellikle profesyonel yardım alınarak mümkündür. İlk adım genellikle bireyin bir psikolog veya terapistle görüşmesini içerir. Terapist, bireyin yaşadığı travmatik olayları ve semptomları ele alır ve ona uygun bir tedavi planı oluşturur.

Psikoterapi, işkence veya psikolojik travmalarla mücadele etmek için en yaygın kullanılan yöntemdir. Terapi seansları sırasında, bireyin duygu ve düşünceleri ele alınır ve bu semptomların üstesinden gelmek için stratejiler önerilir. Terapistler, bireylerin daha iyi bir yaşam kalitesi elde etmelerine yardımcı olmak için çeşitli terapi teknikleri kullanırlar.

İlaç tedavisi de işkence ve psikolojik travmaların tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Bazı semptomlar, örneğin depresyon, anksiyete ve uykusuzluk gibi semptomlar, ilaç tedavisi ile yönetilebilir. Ancak ilaçlar, yalnızca bir doktor tarafından reçete edildiğinde kullanılmalıdır.

Diğer yardımcı yöntemler arasında sanat terapisi, yoga, meditasyon ve nefes egzersizleri gibi uygulamalar yer alır. Bu teknikler, bireyin stres düzeyini azaltmaları, rahatlamaları ve kendilerini daha iyi hissetmeleri için kullanılabilir.

Tedavi süreci, her birey için farklı olabilir ve birkaç aydan birkaç yıla kadar sürebilir. Ancak, doğru tedavi ve destek ile işkence ve psikolojik travmaların üstesinden gelebilirsiniz.

Sosyal Destek ve Korumaya İhtiyaç

İşkence veya psikolojik travma sonrası ortaya çıkan semptomlarla başa çıkmak için bireysel yardımın yanı sıra sosyal destek de gereklidir. Aile, arkadaşlar, din, toplumsal yapılar ve hükümet kurumları, stres ve travmaya maruz kalan bireylere destek olabilirler.

Bununla birlikte, adalet ve insan hakları gibi kurumlar da stres ve travmaya karşı destekleyici faktörlerdir. Hukuk sistemi, kurbanların adalet arayışlarına yardımcı olacak şekilde düzenlenmiştir. Hukuki süreç, kurbanların anlatılarının dinlenmesine ve maruz kaldıklarının kabul edilmesine yardımcı olabilir. Bu sayede travma sonrası iyileşme süreci hızlandırılabilir.

İyileşme için Engel Olabilecek Faktörler

İşkence veya diğer psikolojik travmaların etkilerinin aşılmasında bazı engeller ile karşılaşılabilir. Bu engellerin bazıları aşağıda listelenmiştir:

  • Reddedilme veya İstememe Durumu: İşkenceye maruz kalan bireyler, sosyal hayatlarına tekrar adapte olmakta zorluk çekebilirler. Ayrıca, yardım istemek yerine kendilerini izole edebilirler.
  • Suçluluk Duyma ve Stigma: Bazı işkence mağdurları kendilerini suçlu hissederler. Suçluluk duygusu, tıpkı işkenceye maruz kalmak gibi travmatik bir durumdur ve mağdurların tedaviye yönelik adımlar atmalarını engelleyebilir. Ayrıca, işkenceye uğrayan bazı insanlar toplum tarafından dışlanabilirler.
  • Farkındalık Yoksunluğu: İşkence ya da diğer psikolojik travmalara maruz kalan bireyler, deneyimlerinin travmatik olduğunun farkında olmayabilirler. Bu nedenle, kendilerini doğru bir şekilde tedavi ettirmek için gerekli adımları atmazlar.
  • Ekonomik Zorluklar: İşkenceye maruz kalan bireyler, psikoterapi ve diğer tedavi yöntemleri için ücretli sağlık hizmetleri almakta zorluk çekebilirler.
  • İkincil Travma: İşkence mağdurlarının yakınları veya sağlık uzmanları, işkenceye tanık olmanın veya mağdurlarla çalışmanın neden olduğu ikincil travma da yaşayabilirler.

Bu faktörler, işkence ya da diğer psikolojik travmaların etkilerinin aşılmasını daha da zorlaştırabilir. İşkence mağdurlarının bu engellerin üstesinden gelmek için aşağıdaki stratejileri kullanabilecekleri belirtilmektedir:

  • Aile ve arkadaş desteği: Sosyal destek, işkence mağdurlarının iyileşme sürecinde önemlidir. Mağdurlar, sevdikleriyle konuşarak hissettiklerini ifade edebilirler ve onların desteğiyle iyileşmeye çalışabilirler.
  • Psikolojik tedavi: Psikoterapi, işkence mağdurlarının kendilerini tedavi etmeleri için yardımcı olabilir. Tedavi sırasında mağdurlar, deneyimlerinin etkilerini daha iyi anlayabilir ve onları aşmak için stratejiler geliştirebilirler. Ayrıca, ilaç tedavisi gibi diğer tedavi yöntemleri de mevcuttur.
  • Destek grupları: İşkence mağdurları, diğer kişilerle iletişim kurarak benzer durumları yaşayanlarla tanışabilirler.
  • İnsan Hakları Savunuculuğu: İşkence, insan hakları ihlallerinin bir şeklidir. İnsan hakları savunucuları, işkence ve diğer insan hakları ihlallerine karşı mücadele ederek, işkence mağdurlarının haklarını savunurlar.

İşkence ya da diğer psikolojik travmaların izlerini silmek zor olsa da, yukarıdaki stratejiler işkence mağdurlarına yardımcı olabilir ve iyileşme sürecini daha hızlı ve kolaylaştırabilir.

İnsanın Kırılganlığı: Psikolojik Dayanıklılık

İşkence ve diğer psikolojik travmaların etkisi, insanın dayanıklılık seviyesine göre değişebilir. Bazı insanlar, zorlu koşullara dayanıklı olabilirken, diğerleri daha hassas olabilir. Psikolojik dayanıklılık, kişinin stresle başa çıkmak için kullanabileceği bir dizi beceri, davranış ve stratejilerin toplamıdır. Bu nedenle, işkence veya diğer travmaların etkisine karşı direnci artırmak için çeşitli psikolojik dayanıklılık stratejileri öğrenmek ve uygulamak faydalıdır. Bunlar arasında öz-bakım, pozitif düşünce düzenleme, duygu düzenleme, sosyal destek ve hedef odaklı davranışlar yer alır. Araştırmalar, bu stratejilerin işkence veya diğer travmaların etkilerini azaltmada yardımcı olduğunu göstermektedir.

Film Bilgileri

İşkence ve Psikolojik Travmalar: İnsanın Kırılganlığı |HD|

İşkence yöntemleri, antik çağlardan itibaren varoluşunu sürdürmektedir. İlk kullanıldığı dönemlerde, işkence yöntemleri sadece cezalandırma amaçlı olarak kullanılıyordu. Ancak zaman içerisinde işkence, işkence edilen bireyin itiraf etmesini sağlamak amacıyla da kullanılmaya başlandı. Ortaçağ döneminde ise, işkence yöntemleri en yaygın ve en acımasız şekilde uygulandı. Özellikle kilise, bu dönemde işkence yöntemleri ile adeta bir ölüm cezası uyguluyordu. […]

Kategori: Aile

Sitemizde şuan toplam 2250 film, 0 dizi, 0 haber bulunmaktadır.